DEĞERLER EĞİTİMİ ÇALIŞMALARI - MART AYI  “AİLE OLMAK” ve  AKRAN ZORBALIĞI VELİ BÜLTENİ

DEĞERLER EĞİTİMİ ÇALIŞMALARI - MART AYI “AİLE OLMAK” ve AKRAN ZORBALIĞI VELİ BÜLTENİ

REHBERLİK SERVİSİ

DEĞERLER EĞİTİMİ ÇALIŞMALARI - MART AYI

“AİLE OLMAK” VELİ BÜLTENİ

01.03.2024 91

        Aile toplumun en küçük ve en temel birimidir. Aile olmak, maddi ve manevi olarak hayatın

tamamının paylaşıldığı ortak bir yaşamdır. Toplumun çekirdeği hükmünde olan aile aynı

zamanda toplumun en önemli parçasıdır. İyi bir aile olmak demek; aile üyelerinin temel

fiziksel, duygusal ve sosyal ihtiyaçlarının karşılanması, mutlu ve huzurlu bir ortamda

sağlıklı ilişkilerin yaşanması demektir.

Sağlıklı bir aile olabilmek için gerçekleşmesi gereken gereksinimler vardır. Bu gereksinimler

ailedeki bütün bireylerle ilgilidir.

Güven: Güvenmek hem sıcacık bir duygu hem de ailemizi bir arada tutan hayatımızın en

önemli değeridir. Ailedeki bireylerin birbirlerine her anlamda güvenmesi kaygı ve endişeden

uzak davranmalarını sağlar. Bunun için çiftlerin birbirine karşı dürüst davranmaları ve tüm

çabalarının ailenin birlikteliği doğrultusunda olduğunu gösterebilmeleri gerekir. Ayrıca

çocuklar aile içinde kendilerini güvende hissetmelidirler. Yarına huzurla bakabilmeleri için

buna ihtiyaç duyarlar. Tüm fiziksel, duygusal ve sosyal gereksinimlerinin anne ve babaları

tarafından şartlar dâhilinde karşılanabileceğine ve dışarıda ne yaşanırsa yaşansın evde

emniyette olduklarını onlara hissettirmek gerekir. Aile içinde temel güven ve dayanışma varsa

aile dışında bireyin karşılaştığı stres oluşturan olumsuz olaylar çok da yıkıcı olmaz. Güven

duygusunun yaşandığı aile, dış dünyanın yaratmış olduğu sıkıntı ve kaygılarından kendisini

koruyabilir.

Aile İçi İletişim: İletişim, aile sisteminin işleyişin deve işbirliği, karar verme gibi işlevler için

gereklidir. Çocuklarımızın iyi bir gelişme gösterebilmeleri için anne-baba ve çocuklar

arasında etkili bir iletişim kurulması gerekmektedir. Sağlıklı bir ailede öncelikle iletişim

dolaysız, açık, net, ayrıntılı ve dürüstçe olmalıdır. Aile içindeki ilişkilerin temelini, ana ve

babanın birbirine karşı olan tutumu oluşturur. Bu ilişki ne kadar sağlıklı ise, ailenin temeli o

kadar sağlamdır. Sağlam temeller üzerine kurulu ailede, aile üyeleri birbirlerine duygu ve

düşüncelerini daha rahat ifade edebilir, neyi istediğini ya da istemediğini belirtebilir ve

kendini istediği yönde geliştirebilirler.

Peki, etkili bir iletişim neden gerekli? Etkili bir iletişim, aile üyelerinin karşılıklı olarak

birbirlerinin düşüncelerini ve duygularını anlamalarını sağlar. İşbirliği, yardımlaşma ve

paylaşma davranışlarına yol acar. Çocukların gelişmesi için uygun bir ortam oluşmasına

neden olur. İyi bir iletişimin gerçekleştiği aile ortamında çocuklar daha bağımsız bir kişilik

geliştirirler. Düşünce ve duygularını açıklama özgürlüğü ve alışkanlığı kazanırlar. Aile içinde

sevgi, mutluluk, neşe, kızgınlık, üzüntü, korku gibi duyguların aktarılması ancak üyeler arası

etkileşim ile olur. Kişiler, birbirinden ne istediklerini, beklentilerinin neler olduğunu açıkça

ortaya koymalıdır. Duygu ve düşüncelerin açıkça paylaşıldığı ailede, bütün sorunlar aile içi

dayanışma, saygı ve sevgi ortamı içinde kolayca aşılabilir. Etkili bir iletişimin olmadığı

ortamlarda çocuklar özgürce düşünemezler ve bağımlı bireyler olurlar.

Sevgi Ortamı: Sevgi, insanları birbirine bağlayan en güçlü duygudur, bir ailenin oluşumunda

temel şarttır. Aileye güç veren, zor günlerde ayakta durmasını sağlayan öncelikli unsur aile

üyelerinin arasındaki sevgi ve saygıdır. Çocuk yaşamını sürdürebilmek için anne ve babanın

bakımına ihtiyaç duyar, doğduğu andan itibaren onların sevgi ve şefkatine muhtaçtır.Çocuk

 sevmeyi ve sevilmeyi ailede öğrenir. Henüz çocukken aile içinde gördüğümüz sevgi ve saygı

düşünce şeklimizde de kök salar. Çocuk eğer sevgi, saygı, hoşgörü ve anlayışın hakim olduğu

bir ailede büyürse kendini ve çevresindekileri seven, kendisiyle ve hayatıyla barışık, özgüveni

yüksek bir birey olarak yetişir.

Sevgi gibi saygıda ailenin temel gereksinimlerindendir. Aile bireyleri birbirlerinin

düşüncelerine, duygularına önem verip hoşgörülü davranırlarsa kendilerini değerli, onurlu ve

anlamlı bulur. Birbirlerinin sorunlarını ve isteklerini fark edebilirler.

Unutulmamalıdır ki insan kendisine nasıl davranılmasını istiyorsa, ailenin diğer üyelerine de

öyle davranmalıdır.

Değerler ve Kurallar: Her ailenin yaşadığı toplumla uyumlu insani değerlere ve kurallara

sahip olması aile içindeki karmaşayı önleyip, ilişkilerin sağlıklı yürümesini sağlar. Ailede

davranışları düzenleyen kurallar açık bir şekilde ifade edilmiş olmalı; gizli, belirsiz, katı,

tartışılamaz ve değiştirilemez olmamalıdır. Durum ve şartlara göre gerekirse

esnetilebilmelidir. Ailedeki tüm üyelerin çıkarlarını gözetebilecek biçimde olmalıdır ve

kararlar birlikte alınmalıdır. Çocukların gelişiminde aile yol gösterici ve kuralları öğretici rol

oynar. Çocukların aile değerleri ve kurallarını benimsemeleri ve uygulamalarında

ebeveynlerin model olabilmesi önemlidir. Anne ve babaların önemsemedikleri değerleri ve

uymadıkları kuralları çocuklarına benimsetip, uygulatabilmeleri mümkün olmayacaktır.

Çocuğun doğru ve yanlışı öğrenmesinde, cinsel kimliğini kazanmasında, davranışlarını

kontrol etmesinde, ailenin rolü çok büyüktür.

Sorumluluk ve Paylaşım: Aile içinde sadece anne baba değil herkes sorumluluk duygusunu

paylaşır. Çocuklar da yaş, cinsiyet, kişilik ve yetenekleri doğrultusunda görev almalıdır.

Paylaşım ve işbirliğinin öğretilmesinde model olunmalıdır. Anne ve baba kendisine verilen

görev ve yükümlülükleri yerine getiriyorsa çocuk da bu davranışlardan kendisine paylar

çıkararak kendi görev ve sorumluluklarını oluşturur. Tüm sorumluluğu kendi üzerine alan,

çocuğunu sorumluluktan kurtaran anne ve babalar kendi yaşamını biçimlendirmekte zorlanan

sürekli başkalarının yönetiminde olmaya yönelik bağımlı bireyler yetiştirirler. Bu tür tutumlar

sonucunda yetişmiş bireyler yaşamlarında yer alan olaylardan da sürekli başkalarını sorumlu

tutarlar.

Sonuç olarak bir aileye ait olmak, temel duygusal ihtiyaçlarımızı karşılamak, paylaşmak,

kendimizi güvende hissetmek, gelişmek ve tamamlanmak için gereklidir.

 

Kadriye GÜZELYÜZ

Psikolojik Danışman